Yahu arkadaş… Derdi tasası bitmiyor bu ülkenin. Hep bi
mevzu, hep bi olay falan. Seçimleri atlattık şimdi biraz rahat ederiz diyordum,
diyemedim. Yine olmadı. Şimdi de başımıza koalisyon tantanası çıktı. Birisi
diyor Akp-Chp koalisyonu, öteki diyor Chp-Mhp koalisyonu, beriki diyor Akp-Mhp
koalisyonu…
Herkes bişeyler diyor, her kafada bi ses var ama tutarlılık yok. Daha önceki bi yazımda seçim sonuçlarından ve sonrasında olabilecek koalisyon ihtimallerinden kısaca bahsetmiştim. O günden bu güne bazı gelişmeler oldu. Yetkili abiler bazı açıklamalarda bulundu falan filan. Dolayısıyla bazı şeyler değişti, daha da netleşti.
AKP-MHP Koalisyonu
Bak, şimdi dışarı çıkıp sorsam “Dayı Akp ve Mhp koalisyonu
yapar mı/yapsın mı?” diye çoğu kişi hiç kuşkusuz evet der. Amma lakin ki öyle
değil.
Mhp koalisyon yapmam demiyor. Onu bi baştan söyleyeyim ama
yaparım da demiyor. Şartları var… En önemli iki şartı da çözüm süreci ve 17/25
Aralık mevzusu. Bu iki sorunun halledilmesini istiyor. Çözüm süreci denen
rezaletin sona ermesi ve 17/25’in içinde olan kişilerin Yüce Divan’a
gönderilmesi durumunda Mhp koalisyon yapmaktan çekinmez.
Pekiii Akp bunu kabul eder mi? Tabi ki hayır. 17/25’in yüce
divana gitmesi demek Akp için sonun başlangıcı demektir(ki bence o sürece girdi
bile). Akp’nin son iktidarı, hatta iktidar ortaklığı olur. Neden mi?
Hatırlayalım bi. 17/25’in hemen sonrasında dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar yapılanlardan dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’ın
haberi olduğunu ve kendisi istifa edecekse onun da istifa etmesi gerektiğini söyledi.(Kaynak: http://goo.gl/xzQz8K) Daha ilk dakikadan hemen dökülen bi adamın Yüce Divan’da neler anlatabileceğini
kestirebiliyor musun? Bu bi risk. Tayyip bu riski alır mı? Bence almaz. Çünkü
sökülme başladığı zaman ucu kendine dokunacak ve eğer bu olursa ona çok
pahalıya patlayacak. Öte yandan diğer eski bakanlar için de aynı şeyler
geçerli. Öterler aga, öterler. Çünkü bu adamlar zoru görmemiş, körpe
siyasetçiler. Yani Akp 17/25’in Yüce Divan’a gönderilmesini kabul etmez.
Bi diğer şart ise Çözüm Süreci’nin sona ermesi. Bu konuyu
hiç uzatmaya gerek yok. Akp zaten bu rezaletin mimarı ve uğrunda çok uğraştı,
taviz verdi. Süreci sonlandırmaları durumunda kaybedecekleri Kürt oylarını da
risk edemezler. Hali hazırda zaten kaybettikleri ciddi bi oy var. Yani Akp bu
şartı da kabul etmez.
Sonuç olarak Akp, Mhp’nin şartlarını kabul etmeyeceği için
Akp-Mhp koalisyonu olmaz. Çok çok çok düşük bi ihtimal. Mhp’nin şartlarından
vazgeçmeyeceğini düşünüyorum. Akp zaten bu şartları kabul edemez. Ha eğer olur
da Bahçeli bu şartlardan vazgeçip doğrudan, şartsız koşulsuz koalisyon yaparsa
eğer… yakarlar. Bahçeli’yi Balgat’ta benzin döküp yakarlar. Akp’nin izlediği
politikalar bu ülkeye ve insanına çok zarar verdi. En basit örneği ile
okullardaki idarecilerin görevlerinden alınması. Sırf bu yüzden işinden olan bi
çok insan var. Eylemlere katıldığı için işinden olan, bundan dolayı ailesi
dağılan insanlar var. Mhp bunların hesabını sormadan koalisyon yaparsa bu sonu
olur. Yapmaz…
CHP-MHP +HDP Koalisyonu
Evet. Chp ve Mhp’ye Hdp’nin dışardan desteği ile kurulacak
olan koalisyon. Kesinlikle ama kesinlikle ihtimal vermiyorum. Mhp gibi bi parti
Hdp’nin olduğu bi koalisyonda yer almaz. Bu tutumundan dolayı Mhp’yi ve Bahçeli’yi
çok eleştiriyorlar. Egoist davrandığını söylüyorlar. Ülkenin geleceği için
kırmızı çizgilerinden vazgeçmesi gerektiği söyleniyor.
Öncelikle şunu sormak gerekir, “Akp’nin alaşağı edilmesi
için her yol mubah mıdır?” Yani Akp’yi iktidardan indirmek için terör örgütü
pkk’nın siyasi uzantısı olan Hdp ile koalisyon kurmak doğru olur mu? Bunu bi düşünmek
lazım. Şehit edilen askerleri, polisleri unutacak mıyız? Onların anasını,
babasını, çocuğunu ve yakınlarını… Elinizi vicdanınıza koyun. Sizin için önemi
nedir bilemem ama benim için çok önemli. Babanızın bi terör örgütü tarafından
öldürüldüğünü varsayarak empati yapın ve öyle düşünün.
Konuya dönelim. Sonuç olarak Mhp böyle bi koalisyonda yer
almayacağı için bu ihtimal de iptal oluyor.
AKP-CHP Koalisyonu
Bakın bişey diyim mi; bu ikisi çıkar, manito olurlar. Dur la
sakin ol. Celallenme hemen Koçero. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, az bi
delikanlı olalım.
Az önceki ihtimallerde dikkat çekmek istediğim şey ortak noktalardı.
Partilerin ortak noktaları… Bunlara bakarsak koalisyon kurma ihtimalleri
konusunda daha net bi fikir sahibi olabiliriz. Şimdi diyeceksin ki “Akp ile Chp’nin
ne gibi ortak noktası olabilir?” Ortamlarda falan bunları anlatırken Chp’li TC
Kemalist teyzeler ve türevleri hemen kabarıp hönkürüyorlar. Ama gerçekler
acıdır baylar, bayanlar ve diğerleri.
Şimdi konuya dönelim. Ne diyorduk.. Hah, ortak noktalar.
Nedir bu? Çözüm süreci. Evet, aynen öyle. Bak hatırla… 23 Mayıs 2011 tarihinde
Kılıçdaroğlu Hakkari’de bi miting yaptı. Bu mitingde Kılıçdaroğlu Özerklik sözü
vererek “Yerel
yönetimleri, Avrupa’da kabul edilen yerel yönetimler özerklik şartını aynen
kabul edeceğiz.” dedi.(Kaynak: http://goo.gl/0dul4L) Ya.. Dur dur. Hiç buna gerek yok. Daha yakın bi
tarihten örnek vereyim ben. Şey var ya, bu Erdoğan Toprak. Chp Genel Başkan
Yardımcısı hani. Hah, işte o dedi ki 28 Haziran 2015 tarihinde “4 eski bakan
koalisyonun ön şartı olmamalı, Akp ile yapılacak bir koalisyonun mümkün.
İcraatlarla taban ikna edilebilir.”(Kaynak: http://goo.gl/PMRJ9r) Ne anlıyoruz bu söylemden? Yaa işte sevgili
Albay emeklisi kocası olan sarışın Kemalist teyzem. Durum bu işte. Bak bi de şey var. Aynı Chp, terör örgütü pkk'nın militanları Habur sınır kapısından girdiğinde onların avukatlığını yapan Sezgin Tanrıkulu'nu partiye aldı. Diyarbakır Barosuna kayıtlı olan Tanrıkulu'nu İstanbul'dan aday gösterdi. Bu da mı gol değil ha?
Sonuç olarak Akp ile Chp’nin koalisyon kurma ihtimali
diğerlerine göre daha yüksek. Aksini iddia eden beri gelsin. Neyse… Şimdi
dağılabiliriz.
İyi geceler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder